Ana içeriğe atla

2020 Biterken

Kontrollü yeni yaşama geçişin sancılarının yüksek volümde hissedildiği 2020 Kasım ayının başladığı bu günlerde, hem Amerika Birleşik Devletleri hem de dünyamız 5 yıllık bir sürecin sonunda, ulusalcı Trump tarafından tam olarak kutuplaştırıldı. Bu kutuplaşmanın belirginleşmesi için ulusalcı görünen Putin, Şi Cimping gibi liderler Trump’ı destekledi.  Bu 5 yılın sonunda Türkiye’yi ve Ortadoğu’yu çok yakından tanıyan, kendini Siyonist olarak nitelendiren Biden’ı seçti. ABD’deki bu değişim, Avrupa devletleri ile yakın ilişkilerin geliştirilmesi,  Uzak doğuda ve Avrupa’da 100 yıllık denge politikalarına geri dönüş ve İsrail yanlısı politikalarının daha da güç kazanacağını gösteriyor. Ortadoğu’nun özellikle Türkiye ve İsrail öncülüğündeki yükselişinin görüleceği yılların gelmesi beklenmektedir.

Biden ve Trump’ın rekabetini ve yönetimsel beceri ve yetkilerini çokta büyütmemek gereklidir.  Çünkü ABD derin devleti tek bir adama bel bağlayacak değildir. ABD de güçler ayrılığı ilkesi ve demokrasi işler, senatonun onayı olmadan yasa yapılamaz hiçbir şey değiştirilemez, senato ve hukuk ne isterse o olur. Özellikle son 5 yılda Trump tarafından dünya insanlarına spekülasyonun ve manipülasyonun en iyi örnekleri yapıldı, Aslında yönetimin bu hareket tarzını bir davranış bilimi olan iktisat belirlemişti.





Tarih boyunca devletler kendi aralarında ki savaşı en son kim kazandı ise onun buyruğunda yaşamlarına devam ederler. Zenginlikleri üzerine çeken galip devletler, huzurlu, rahat bir iş, eğitim ve yaşam hakkı sunarlar. Böylelikle gelişen bilimsel ilerlemelerin büyük bir kısmı galip devletlerin ekseninde gerçekleşir bu durum da galip devletin hüküm süresini uzatır.  Bilimsel ilerlemeler olmadan ve halka öğretilmeden mağlup devletin tekrar başkaldırma ve buyruktan kurtulma gibi bir fikri dahi olamaz.

Ülkemiz maalesef  93 Harbi, Balkan savaşları ve 1. Dünya savaşından sonra çok ağır hasar almış, yetişmiş insan gücünü kaybetmiş, sadece ilkel şartlarda tarım ve hayvancılığın yapılabildiği bir ülke olarak varlığını devam ettirmiştir. 2. Dünya savaşına kadar organize olmaya çalışmış,  2. Dünya savaşından sonra da büyük dünya devletlerinin ajanlarının,  Mossad ile işbirliği yapan CIA in cirit attığı,  4-5 defa askeri darbe görmüş, CIA’in bakış açısıyla az gelişmiş 3. Dünya ülkesidir.

CIA’ in kendi söylemiyle bu bakış açısını net olarak dile getirmiştir, ‘’ 3. Dünya ülkelerinde istihbarat faaliyetlerimizi yürütür iken o ülkenin vatandaşlarını örgütleyelim, eğitelim, onları yönlendirelim şeklinde bir politika yapmayız. Az gelişmiş ülkenin, yönetimini değiştiriveririz olur biter’’.  (BAY PİPO’dan alıntı)

Sonuç olarak, CIA’in az gelişmiş olarak gördüğü Türkiye’de, iktidarları getiren güç ile muhalefetleri belirleyen güç aynı güçtür. O yüzden efendim muhalefet Biden’ı tebrik etmiş, İktidar Trump’a teşekkür etmiş, Kamala Harris’ e mesaj atmış, muhabbetleri lakırdıdan öteye gitmez.

ABD gibi dünyanın diğer kutbundaki Çin ile Rusya’nın da, diğer dünya ülkelerinin deki ulusalcı politikacılar için de durum böyledir. Fakat prosesler, yönetim biçimleri hep kendini geliştirmekte olup çoğunluğun istediği şekilde olmakta, halka ılımlı ve hoş bir hava verilerek, olumlu hissettirilmektedir. Mesela bizler kesinlikle bir Kürt devleti kurdurtmayız söyleminden hiç vazgeçmedik ama Kürt devleti kurulalı yıllar oldu. Türk halkı olarak bizler olumlu atmosferde ediyoruz ya da 40 yıldır Hocalı katliamı seneyi devriyesinde sadece bizler anma törenleri yaptık neredeyse başka hiçbir devlet lafını bile etmedi. Bir anda ne olduysa oldu ne Rusya karıştı ne de Fransa karışabildi.

 Rusya’nın Paşinyan’dan kurtularak ve Karabağ’a askeri olarak yerleşerek menfaati gereğini yapmış olması muhtemel ama Yardım bekleyen Ermenistan’a da, Azerbeycana ‘da eşit mesafede durdu.

Azerbeycan’ın politikasına Türkiye-İsrail-Pakistan gibi devletler net destek oldu. Sonuç olarak ticari antlaşmalar yapılınca Orta Asya Türk devletleri ile Anadolu arasındaki köprü inşaatı tamamlanacaktır.

Aslında burada olan biten Asya-Londra arasındaki İpek yolunun tamamlanacak olması, olamaz mı?  Ulusalcı yönetimler ile küreselcilerin bağlantısı olabilir mi? 

Pandeminin de etkisi ile sıkışan daralan ekonomilerin kısa ve orta vadede dünyamız nasıl şekil alır? Herkesin bilmek istediği sorular. Doğru tahmin edenler elbette  kazanacaktır.

Bunları zaman geçtikçe öğreneceğiz.

 

18/11/2020

                          Saygılarımla                          

Mehmet Baba

 

 

 

 

 

 




Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Eyvallah

Hiç kimseye eyvallahı olmayan kişi en kral insan tipidir. Genelde bu tipler pek sevilmezler. Çünkü size muhtaç görünüp, egonuzu şişirmenize yardım etmezler. Pek sevilmediklerinden dolayı arkalarından konuşanlar, onlara umursamaz, duygusuz, nankör gibi sıfatları kullanırlar akabinde bunu anlayan eyvallahı olmayan kişi gerektiği zaman hadsize, haddini bildirir.   Eyvallahı olmayan bu insanlar, egolarını şişiremeyen sıradan kişiyi öteledikçe,   verdikleri tepkilerden dolay narsist olarak da algılanabilirler. Egosunu şişiremeyen kişiler kibar bir tavırla onu düşünüyormuş gibi yapıp, antin kuntin negatif fikirlerle onu aşağıya doğru çekmeye çalışır. Eyvallahı olmayan insan, genelde bu oyuna gelmez.   Hani bu aşırı çıkarcı insanların, hiçbiri çıkıp ta ‘’Biz her şeye tamam dedik te ne oldu? Başımız göğe mi erdi? Bırakın bu arkadaşta doğru bildiğinin arkasında olsun onu da bu şekilde kabul edelim’’ diyemezler. Bu yüzden her önüne gelene ‘’Eyvallah’’ edilmez. Dengeyi...

2017 Başlarken

2017 Başlarken........ Geçen seneye göre durum biraz değişti. Konuşulan 3. Dünya savaşının 2. perde kazananı doğu oldu gibi. Sanki soğuk savaş Türkiye-Orta doğu ekseninden uzak doğuya, Asya'ya kayacak gibi gözüküyor. Ekonomi savaşları hız kesmeden devam yani. Yabancı para birimlerine karşı TL mizin değer kazandığı, alım gücümüzün arttığı, enflasyon ve hayat pahalılığının olmadığı mutlu, sağlıklı ve huzurlu bir yıl geçirmek ümidiyle. hayırlara vesile olsun. Bu arada gregoryen takviminin yıl dönümü olan 1 ocak yerine; çiçeklerin açtığı, böceklerin uçtuğu, doğanın uyandığı 21 mart tarihinde yılbaşı kutlasak daha mı iyi olur acaba. Orta asyadaki atalarımız gibi. Mehmet Baba

Bir Halk Kahramanının 10'un Hikayesi....

Tanrı futboldan elini çekti. Maradona’nın gelmiş geçmiş en büyük futbolcu olup olmadığı tartışılabilir ama yeşil sahalara gelmiş geçmiş en büyük gösteri adamı olduğu tartışılmaz bir gerçektir. Mesleğini egosu için değil, izleyenleri coşturmak için yapıyordu. Duygusal anlamda insanlarla çok iyi bağlar kurabiliyordu.   Ronaldo ya da İbrahimoviç gibi kendi kafasındaki yüksek özgüvenli kral rolüne bürünmek veya Messi gibi babasından aferin almak için top oynamıyordu. Maradona insanları eğlendirmek, büyülemek, peşinden sürüklemek için dünyaya gelmişti ve bunu sahaya ayak bastığı ilk andan itibaren hep başarmıştı.   Çocukluğumuzda mahallemizdeki maçlarda,   maça başlamadan önce hepimiz sırayla birer futbolcu ismi olurduk. Maradona olmak isteyen oldu mu? Anında itiraz gelirdi ‘’Olmaz!! Ooooo O çok güçlü değiş. Maradona işte öyle bir futbolcuydu. Mahalle maçları ise daha bir resmi havada geçerdi. Kazanmaya odaklanılırdı.   Tıpkı 1986 kupası çeyrek final maçında Arjanti...

Aylık Görüntülenme sayısı

26